İNTERNET KULLANIMINDAN VAZ MI GEÇECEĞİZ?

İnternet hepimiz için bulunmaz bir nimet. Bizler için çok büyük bir eğlence ve bilgiye ulaşım kaynağıdır. Her geçen gün hayatımızın içinde daha fazla yer alıyor.

Dünyadaki gelişmeleri zamanında takip etmemizde çok önemli rol oynuyor. Canımız sıkıldığında da eğlenmemizi sağlıyor. Şunu da göz ardı etmeyelim: Bunların yanında bizi bekleyen bir takım riskler de var. Özellikle de çocuklarımız ve öğrencilerimiz için riskler daha fazla. Şiddet ve cinsellik içeren sitelere çok kolay ulaşılabiliyor olması, illegal örgütler ve kötü niyetli kişilerin evlatlarımıza ulaşmada bu yöntemleri kullanabilmesi, çocuklarımızın bilgisayar ve internet oyunlarının başından kalkmaması bunlardan bir kaçıdır.

Bilgisayar ve İnternet ortamında yer alan şiddet içerikli oyunların çocuklarımızın ve gençlerimizin ruh sağlı açısından ne denli zararlı olduğunu kabul etmeyen yoktur diye düşünüyorum. Son yarım asırda yapılan araştırmalarda evlatlarımızın saldırgan tutumları ve davranışları etkileri araştırılmıştır. Bu araştırma sonuçları aşırı şiddet içeren oyunların saldırganlığı etkileyen önemli bir etken olduğunu göstermiştir. Gençlerimiz model alma yolu ile oyunlardaki konuşmaları, tutum ve davranışları taklit ederek öğrenirler. Oyunlardaki kahramanlar gibi olmaya, onlar gibi davranmaya çalışırlar. Aşırı öfke, kin, nefret gibi duyguları gelişir. Kimlik arayışı içindeki gençlerimiz kendilerini oyunlardaki şiddet uygulayıcı karakterlerle özdeşleştiriyor ve çeteleşiyorlar. Unutmayalım ki beyin gördüklerini daha iyi hatırlar ve olumsuz mesajları bile yap olarak algılar.

Yapılan araştırmalara göre cinsel içerikli yayınlar, özellikle ergenlik çağındaki gençleri olumsuz yönde etkiliyor. Araştırmalarda bu tür yayınları seyredenlerin seyretmeyenlere oranla 2 kat daha fazla cinsel faaliyet içine girmeyi istedikleri ortaya çıkmıştır. Bu çağdaki gençlerin bilinçsiz olmaları nedeniyle de cinsel hayatlarının sağlıksız ve çarpık başlamasına neden olmaktadır. Fuhuş operasyonlarında yakalananların veya intihar edenlerin hayat hikayelerine baktığınızda çoğunun altında yatan sebebin internetteki bu tür yayınlar olduğu görülüyor.

İnternet terör örgütleri için ideal bir iletişim aracı haline geldi. El Kaide, PKK gibi terör örgütleri, internet yayınları aracılığıyla görüş ve eylemlerinin dünyanın her yerine ulaşmasını sağlıyor. Eskiden gazetelerde okurduk, şu kampta bomba ve silah eğitimi verilen şu kişiler sınırı geçerken yakalandı haberlerini. Şimdi ise kamplar eskisi kadar işlevsel değil. Şimdilerde bu durum değişti. Artık silah kullanımı, patlayıcı madde hazırlanması ve saldırı taktikleri internet üzerinden anlatıyor. Bu videolara isteyen herkesin kolaylıkla ulaşabilmesi de mümkün. Günümüzde bu internet sitelerinden 5000 civarında olduğu bilindiğine göre tehlikenin boyutları dala iyi anlaşılır diye düşünüyorum.

Çevremizden duyuyoruz “kızım internetten bulduğu sevgiliyle evlendi” gibi. Nasıl bulup evleniyorlar. Sahte bir isimle alınmış mail hesabı, sahte bilgiler, sahte fotoğraf ile kurulmuş bir arkadaşlıktan sonra telefon görüşmeleri sonucunda karar verip evden ayrılıyor ve evleniyorlar. Bu kadar sahtekarlıktan sonra nasıl mutlu bir beraberlik kurulabilir? Takdir sizin.

Hepimizin bildiği insan sosyal bir varlıktır. İnternet başında gereğinden fazla zaman geçirilmesi sosyalleşmemizi de etkiliyor. Birçok ailenin çocuğuna bakıyoruz, okuldan geliyor, odasına çekiliyor ve sürekli internetle meşgul oluyor. Ailesi ile sohbet yok, arkadaşları ile oyun yok v.s. Peki biz bu çocuğun gelecekte toplumla uyum içinde hareket etmesini nasıl bekleyeceğiz. Böyle bir şey mümkün mü?

İnternet kullanımının risklerinden bahsetmeye çalıştım. Bu durumda internet kullanımından vaz mı geçeceğiz? Tabii ki hayır. Bilişim çağında yaşıyoruz. Kurumlarımızla ilgili her türlü bilgiyi aktardığımız ve istediğimiz anda istediğimiz bilgiye ulaştığımız bir deryadan nasıl vaz geçeriz. İnternetin zararı bizim kullanım şeklimize bağlıdır. Gerektiği şekilde kullanacağız. Evlatlarımızı bu konuda bilinçlendireceğiz. Gerekiyorsa filtreler kullanacağız ve onları internette istediği gibi dolaşır şekilde başıboş bırakmayacağız.

Sağlıklı bir toplum yetiştirebilmemiz dileğiyle.

Şefik AÇAR

Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü